Tatilimizin son iki gününü bodruma ayırıp merih otelde kalmayı tercih etmiştik. nasıl olsa gezicez bir tek yatmadan yatmaya kullanıcaz diye çok da üstünde durmadık açıkçası fakat hakikaten çok kötüydü. odaya girdiğimizde şok olduk. dolapta ölü sivrisinekler vardı. duvarlar artık dökülmüş, perdeler kornişlerden çıkmış sallanıyordu. mini buzdolabı sapsarıydı. üzerine bir şey koymak dahi istemedik. lavobodan bahsetmiyorum bile, sürekli olarak bir tuvalet kokusu hakimdi. banyodaki çöp kovası tavandan dökülen alçıyla kaplıydı. tuvaletin içi sapsarıydı, çöp kovasında bir poşet dahi yoktu. yataklar zaten gitmiş, vadeleri dolmuş. kızım ben burada asla tuvalete girmem dedi, duşumuzu plajda aldık. ilk geceyi bi şekilde atlattık ama adı kahvaltı olan iki ince dilimli biberli her şeyi sayarak koydukları bir dilim salamı iki dilim salatalığı olan tabakları görünce direk kendimizi dışarı attık. bulunduğu sokak zaten basık ve havasız, odanın içinden bahsetmiyorum bile. biz sabah uyanır uyanmaz odadan çıktık, gece de uyku bastırana kadar odaya gelmedik. mecburen gece odaya girdiğimizde de üst odanın dışarıdaki klimasının suyunun pıtpıt diye damlama sesinden sabaha kadar uyuyamadık, ne yerini bulabildik ne de muhatap birini. bir de anlam verememiştik kalan ödemeyi hemen girişte almalarına meğer iptal falan olmasın diye önlem amacı ile almışlar hemen. son gün sabah 6 da kalktık çıktık odadan hemen ki uçağımız 12 deydi. siz siz olun fotoğraflara aldanmayın iki gün de olsa bir gün de olsa sinirleriniz bozulmasın.