Tatil anlayışım kesinlikle yırtık pike ve havlular değil,saat 20:00 de çocuklara en uygun olan çim alanın kimyasal gübre ve fıskiyeye boğulması değil, söylediğim siparişin 1 saat sonra unutulduğunu farkediyor olmak demek değil, kahvaltı sofrasında etrafımda 8 adet kuçunun yalvaran gözlerle tabağıma yanaşması değil, tüm bu gariplikler yaşanırken karşımda muhatab hiç kimse bulamamak, bulduğum kişinin de serzeniştlerime bir uzaylı bakışı ile bakması ve bana anlam veremiyor olması hiç değil...havuza henüz uygun saat olmadığını düşündüğümüz için girmesine izin vermediğimiz 3 yaşındaki çocuğumuzun,tüm misafirler arasında otel sahibi zat tarafından susturun çocuğunuzu misafirlerim rahatsız oluyor ne olur canım girse bağırtmayın cümlesinin ardından belki de söylenmesi için harcanacak enerji boşunaydı.bazı insanlar böyleydi,ağlayınca memesi verilirdi,ilerde yaşanan ergenlik sorunları gözardı edilir,bu çocuğun nesi var kime çekmiş kısa cümlesi ile geçiştirilirdi,onun da çocuğu vardı çocuk yetiştirmeyi bilirdi...ama çocuğumuza ne şekilde davranacağımıza da karışmayı,hatta bizi otelden çekin gidin madem, zaten bana ets ödememi yaptı diyebilecek kadar da hadsiz,rahat,ve bu amatörlük ile bir otel işletiyor buna işletme denirse halde olması düşündükçe şaşkınlık verici bir hikayeydi...çıktık...bu cümle üzerine orda kalamazdık...tatil denen terim bir küstah adam ve onun yönettiğini sandığı oteli ve birinin dahi ismini bilmediği tüm ekip ile arkamızdan mutlu bakışlarla bize mutlu bir veda etti...bu tip insanlar mutlu,haklı,ekonomik anlamda rahat,ahkam kesecek kadar kendini bilmez şekilde ortada durdukça benim yazasım, haykırasım,her yola başvurasım geliyor...ve bunları elimden gelen bildiğim her şekilde yapacağım...buna inanan ve buraya dek yazıyı okumuş olan her arkadaşıma benim için çok değerli olduklarını da son olarak belirtmek istedim...