1516 haziran tarihlerinde kardeşimin bölümünün düzenlediği mezuniyet balosu için konaklamalı anlaşma yapılan eşme alaçatı'daki "süzer sun dreams" adındaki otele gittik. konaklamanın 2. günü sabahı kahvaltıya inerken, bir önceki akşam yanıma aldığım ve ayrı yerde bulunan 100tl paramı, çantamdaki diğer paralarımın yanına ve sayarak koyduktan sonra çantamı özel eşyalarımın bulunduğu çekmeceme ve pijamamın altına koydum.
arkadaşım ile birlikte odamızdan ayrıldık. antamda 100tl ve 400tl olarak ayrı ayrı aynı yerde toplam 5 adet banknot vardı.
kahvaltıdan sonra odama geldiğimde bir şey almak için çekmecemi açtım. pijamalarımın atlına koyduğum çantamın çekmecenin en üstünde olduğunu, fermuarının benim açmadığım şekilde tam açılarak kapatılmaya çalışıldığını fark edince hemen içindeki paralarımı saydım ve 400tl içinden bir banknotun eksik olduğunu gördüm. derhal otel resepsiyonuna durumu bildirdim. konu ile ilgileneceklerini hemen geri döneceklerini söylediler. odada bekle bekle gelen giden, arayan soran olmayınca tekrar aradık ve müdür ile görüşmek istediğimizi söyledik. kendisinin müsait olmadığını söylediler ve beklemeye devam ettik. biraz zaman geçtikten sonra tolga bey ismindeki ön büro müdürü bizi aradı. durumu anlattık ilgileneceğini ve kart ile giriş yapılan kapımızın cihaz ile okunarak kimlerin girdiğini tespit edeceklerini söylediler. kapımız okundu ve giriş çıkış yapan personel tespit edildi.
akşam saatlerinde otelin güvenlik müdürü olduğu söylenen edip bey isminde birisi bizi odasına çağırdı. hem mağdur olup hem de sürekli ordan oraya çağrılıyoruz. ben balo için kıyafetlerimi giymiş, özenle hazırlanmış şekilde arkadaşlarımın yanına gitmem gerekirken özensiz, karanlık, havasız yerlerden geçirilerek ufacık, sigara kokusuna boğulmuş bir odada karşımdaki kişiyi ciddiye alarak polismiş gibi oturup ifade verdim. olanları anlattım. para, takı vb. değerli eşyalarımızı kasamıza koymamız gerektiğini söylediler. ünkü paraya kafayı taktılar. bizim için ise kaybolan paradan ziyade özel eşyalarımızın olduğu çekmecelere kadar odaya giren personelin karıştırmış olmasıydı. karşılığında dinlediğim şey otelin personelini savunmak için yapılan bir konuşmaydı. personelimiz şöyle iyidir, böyle iyidir, bizde böyle şey olmaz gibisinden. konu ile ilgilenen herkes bunu imkansız bir durum gibi değerlendirdi. hem de kapının giriş kayıtları okunduğunda bizim haricimizde ilaçlama, mini bar, temizlik vs. için odaya 4 kişi daha girmiş olmasına rağmen.
güvenlik müdürü ile yaptığımız görüşmede gerekiyorsa jandarmaya bildirelim gelsinler inceleme yapsınlar tutanak tutturalım dedik. bize kendi içlerindeki idari soruşturma sonrasında olay çözülmezse böyle bir şey yapabileceğimizi söylediler. biz de onlara güvendik ve hata yaparak jandarmayı aramadık. bekledik. sonuç olarak biz otelden çıkış yapana kadar bizi arayan soran, konu ile ilgili yorum yapan kimse olmadı. otelden çıkış yaparken ön büro müdürü olan tolga bey isimli kişi yine aynı şeyleri söylemek ve idari soruşturma için yazılan tutanağı imzalatmak için bizi odasına çağırdı. söylenenler yine aynı. üstelik jandarmaya haber verelim çözemeyecekseniz bu sorunu dediğimizde yıllardır bu sektörde olduğunu, tecrübeli birisi olduğunu iddia eden tolga bey, bu otele genel müdürün emri olmadan polis veya jandarma giremez gibi komik bir şey cümle kurdu. polis ve askerin giremeyeceği yer olmadığını belirtmek isterim. ve tabi ki arkasından yine bizim personelimiz yapmaz vs. aynı şeyler... biz yalancı durumuna düşürüldük. 3 kuruş için yalan söyleyebileceğimiz düşünüldü. sırf gitgeller ve kişilerin iftira atıyormuşuz gibi aynı şeyleri söylemesinden dolayı yıprandık. başımıza gelen bu olayı hiç kurcalamasaydık manevi olarak daha az zarar görürdük.
bugün otelin müdür yardımcısı ile görüştük, görüşmede aslında kaybolan paranın peşinde olmadığımızı yeniledik ancak bize doğru dürüst bir özür bile dilenmediğini otelin olaya yaklaşımının çirkin ve amatörce olduğunu bu nedenle hem özür istiyoruz hem de paramızı istiyoruz dedik. aldığımız cevap, "özür dileriz ancak bu parayı vermemiz suçu kabul ettiğimiz anlamına gelir o nedenle yapamayız." şeklinde oldu.
sonuç olarak başımıza bu otelde böyle bir şey geldi ve yetkililerin konuya personelini savunarak yaklaştıklarını, sorunun çözümü için resmi makamlara başvurmak yerine müşteriyi çıkış yapana kadar oyalama politikası izlediklerini gördük. siz siz olun bu otele düşmeyin... düşerseniz ve başınıza benzer bir olay gelir ise derhal polis veya jandarmaya bildirin. otelin prosedür adını verdiği sürece girdiğinizde sizi oyalama politikası izleyeceklerdir.